16 Aralık 2013 Pazartesi

Nerelerdeydim ? :) (Anne oldum...)

Bu blogu açarken sürekli olarak yazmayı düşünüyordum, fakat 15 aydır yazmayarak ne kadar tembel olduğumu kendime göstermiş oldum :) Bloga bakınca evlilik hazırlıkları bitince evlenip köşeme çekilmiş gibi oldum ama öyle olmadı aslında. Zaman çooook hızlı geçti gitti, hayatımın değişim hızına ayak uydurmaya çalışırken gözüm blog falan görmedi tabi... :)



Evlilik, şehir değişikliği, İstanbul'da hiç akraba arkadaş olmamasına alıştıktan sonra daha önce Ankara'da çalıştığım firmanın İstanbul şubesinde haftada 3 gün çalışmaya başladım ve yeniden tanıdığım sevdiğim insanlarla birlikte çalışmak şehir değişikliğinin getirdiği zorluğu aldı götürdü.

İstanbul'a taşındıktan sonra iş aramadım , önce şehire alışmak istedim hem de beni mutlu eden bir işle uğraşmak istedim. Düğün hazırlıklarından sonra hızımı alamayıp ben bu işi yapmalıyım , kesinlikle denemeliyim deyip durdum. Acaba gelin buketleri mi hazırlasam, yoksa şunu mu yapsam bunu mu yapsam diye düşünürken bir türlü başlamadım. (Çocukluğumdan beri benim kızlarım şunu olacak benim kızlarım bunu olacak diye hayaller kuran annemin, ben her başlamaya niyetlendiğimde ben seni bunun için mi okutup mühendis yaptım deyişleri de beni biraz durdurmuş olabilir. Ama kesin kararımı verseydim hiç dinlemezdim zaten, o yüzden boşuna suçlamayayım kadıncağızı şimdi :)  )

Ben yapmadım ama Begüm yaptı :) Hem de çok güzel yaptı. Hayranlıkla takip etmekte ve birazcık da kıskanmaktayım :) Belki de bir gün ben de denerim. Begüm'ün birbirinden güzel çalışmalarını bakmadıysanız mutlaka bakın bence : Vanilya Dizayn

Neyse işte ben böyle hayaller kurup dururken çok çok çok severek çalıştığım firmadan teklif gelince düşünmeden yeniden iş hayatına atlayıverdim, kodlarımı yazmaya başladım. Ama sonra hayatımda iki güzel değişiklik birden oldu ve aynı zamanda hem kendi işimi kurabilmek için teknogirişim desteği almaya hak kazandımı hem de bebiş beklediğimizi öğrendik :)

Sonrası koşturmaca...

Önce firma kuruldu ve oyunlar kodlanmaya başlandı. Arkadaşımız Ergun Elitok çok çok sevdiğimiz logo ve kartvizitlerimizi hazırladı.


Sonra hamilelik heyacanı...  Bizim minnak biraz ilginç çıktı ve ortada durmak yerine hep solda durdu, sonuç olarak bakıp bakıp "aaa göbeğin solda duruyor" diyen bir sürü kişi, hatta şaşıran ebelerle karşılaştık. Birçok internet sitesinde hamileliğinizde solunuza yatın yazmasına rağmen döndüğüm an tekmelendiğim için hiç soluma yatamadım. Her ultrason sonrası Hakan'a benzetildi, biz de hadi canım ne görüyorsunuz da benzetiyorsunuz dedik ama şu an gerçekten de çok benziyor :)


Annem aman nazar değer diyerekten epey bir süre bana bebek hazırlığına dair hiç bir şey aldırmadı ve yaptırmadı, ama kendisi duramayıp tabi sürekli bir şeyler aldı. Doğum yaklaştığında bana alacak bir şey bırakmamıştı, ama süslü bir şeyler yapmak gerek ben böyle hazırlık yapmadan karşılayamam bebişimi deyip ufak bir şeyler hazırladım.

Öncelikle basit sevimli ve az bütçeli bebek şekerleri hazırlamak istedim, miktar olarak gereğinden çok fazla hazırlamışım yarısı duruyor hala napacaksam. Şekerleri koyduğum sepet daha önceden ev hediyesi gelen el havlusunun kabıydı, puantiyeli mavi kurdeleyi sarıp yapıştırdım sadece. Fotoğraflarda belli değil ama arkalarında magnet var. Şöyle bir şey çıktı ortaya :


Daha önce düğünümde kullandığım kelebekli beyaz kutuyu ( şurada ve şurada ), bu kez bizim minnak için kullandık. Mavi küçük kartonlar yazılıp yazılıp birikiyor. Hastanede ve evde ziyaretçileri ilk izlenimlerini dileklerini yazdı attı oğluşumuz için. Arada bir ben ve teyzesi yazmaya devam ediyoruz o yüzden kutu hala salonumuzda duruyor.

Kapı süsümüzü hastane verdi o yüzden onunla uğraşmam gerekmedi.

Kendimi de boş geçmeyeyim diyerek şöyle bir lohusa tacı hazırlayıverdim :)


Kuzumuz 11 Ekim'de tam da babamın doğum gününde, babamın doğduğu gibi sabaha karşı doğuverdi. (Sabah 7 buçuğa ameliyat planlanmıştı ama kuzucuğumuz bekleyemeyip gece 3 te bizi hastane yollarına düşürdü ve saat 5'e gelirken güzel yüzünü gösteriverdi :) ) İsmi de Mehmet Alp oluverdi. Epey bir ismi yerine minnak demeye devam ettik. Şu an ben Alp kuzusu derken, babası eve geldiğinde Memet ağa naber, Kankaa gibi çeşitli şekillerde seviyor :)

Eeee 15 ay yazmayınca böyle birikiyor işte :) Özlemiş miyim ne :)


3 yorum:

  1. Begeniniz icin cok tesekkur ederim hosgeldiniz bloguma diyeyim :) taşındıgım icin cok yogunum ilk firsatta blogunuzau okuyacagim

    YanıtlaSil
  2. ayy ne güze heyecanlar, darısı bizlerin başına inşallah :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. teşekkür ederim bizim alpişko buyudu 15 aylık oldu :) amin inşallah darısı tüm isteyenlerin başına :)

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...